Your browser is out-of-date.
To get a better experience with our home designs, please download other browsers for free. Just click on the icon!
Bugünkü ev tantım yazımızda da yine bir önceki yazımızda olduğu gibi Güney Kore’den bir dönüşüm hikayesini sizlerle birlikte incelemeye çalışacağız. Önceki örneğimizden farklı olarak bugünkü projmizi üstlenen firma yine aynı ülkeden ve Design A3 ismini taşıyor. Evin iç kısımlarına geçmeden önce şunu belirtmeliyiz ki, evin bulunduğu yer de, coğrafya olarak evin kendisi kadar güzel. Dağların arasında muhteşem bir manzaraya sahip olan evimiz, özellikle yaz tatillerini serinleyerek geçirmek isteyenlere istediklerinin çok daha fazlasını vaad ediyor gibi görünüyor. Şimdi gelin evimizi tanımaya başlayalım.
İlk olarak evimizin ön cephesi ve bahçesinden başlayalım. Gördüğünüz gibi ilk dikkati çeken geniş camdan cepheler. Bu, evin bolca doğal ışık almasını ve aydınlık ve ferah bir görüntü kazanmasını sağlayan en büyük etkendir. Ayrıca yağmur ve rüzgardan korunmaya yetecek kadar süperlik ve kuytuluğa da sahip olduğu görülüyor. Aile olanlar için zikretmemiz gereken başka bir özellik de terasın bir çekirdek ailenin toplanmasına yetecek kadar büyük olmasıdır.
Şimdi biraz da evin iç kısımlarına girelim.
Yazılarımızı düzenli olarak takip eden okuyucularımız bizim ne kadar açık plan tutkunu olduğumuzu ve sürekli övdüğümüzü hatırlamış olmalılar. Burada da yine son dönemlerin gözdesi olan açık plan uygulamasını görmekteyiz. Açık planlar hem evleri olduğundan geniş göstermekte hem de bununla bağlantılı olarak eve apayrı bir ferahlık ve parlaklık katmaktadır. Geniş pencerelerin sağladığı doğal ışığa ek olarak, bol miktarda yapay aydınlatma elemanı yerleştirmek de ihmal edilmemiş. Dekorasyon ise modernizmin en başarılı örneklerinden.
Mutfağın dönüşümden önceki hali oldukça kasvetli ve herşeyden önce eski moda görünüyor. Bu haliyle hiç de çekici olmadığı bir gerçek. Mimarlar işe aydınlatmadan başlamış olmalılar, zira buranın en büyük dezavantajının bu olduğu söylenebilir. Bunun dışında dolaplar ve tezgahların yenilenip evin diğer kısımlarıyla da uyumlu bir şekilde modernizmin rahle-i tedrisinden geçmesi gerekmekte. Ayrıca mutfak alanının daha randımanlı kullanılması yani yerden tasrruf içinde birkaç yenilik düşünülmüş olmalı.
İşte mutfağın dönüşümden sonraki hali! Gerçekten bir hayli farklı görünüyor. Yeni, modern ama her şeyden önemlisi aydınlık ve ferah bir kişilik kazandığını görüyoruz mutfağın. Mutfağın bu parlaklığı elde etmesinde hiç kuşku yok ki aydınlatmanın dışında bolca cam ayrıntı ve aynaya yer verilmesi de bir hayli etkili olmuştur. Ayrıca iki tabureyle tamamlanmış yepyeni bir masa da bu mutafk için bir tazelik olmuş.
Bir yatak odasının parti kutlanacak kadar eğlenceli ve şatafatlı olması gerekmediğini kabul ediyoruz ancak bu kadar sıkıcı da olmamlı doğrusu. Evet, sizin de fark ettiğiniz gibi evin yatak odası ancak 70ler’den kaldığını hemen her ayrıntısıyla bizlere hissettiriyor. Evin her yanında olduğu gibi burada da sürgülü cam panellerin bulunması en azından doğal ışık ve aydınlık açısından bir avantaj sağlıyor, lakin görünen o ki projeyi üstlenenlerin daha yapacak çok işi var.
İşte gördüğünüz gibi dönüşümden sonra yatak odası da diğer odalar gibi bambaşka bir karaktere sahip olmuş. En çok göze çarpan şüphesiz tüm duvarı kaplayan dev aynalar ki, yukarıda mutfak bölümünde de değindiğimiz gibi bunun aydınlatma konusunda da azımsanamayacak etkisi var. Zemin de ahşabın tercih edilmesi doğru olmuş, ayrıca yerleştirilen bir televizyon ve dışarıda yapılan teras düzenlmesiyle yatak odası daha çekici ve ‘cozy’ kılınmış.
Yazımızın başında bunun Güney Kore’den seçtiğimiz ikinci dönüşüm yazısı olduğunu belirtmiştik. Eğer genelde Uzak Doğu mimarisine, özelde de Güney Kore’ye ilginiz varsa, ‘Dönüşümle karakterkazanan modern bir daire’ başlığını taşıyan yazımıza bir göz atabilirsiniz.
